Kayıp Atlantis Kıtası hakkında tüm merak edilenler

Platon ve Atlantis


Atlantis kıtası ve halkıyla ilgili bilgiye ilk olarak Platon’un Timaeus ve Critias kitaplarında rastlanıyor.

Platon’un bu eserlerinde, ulusların kibirlerini alegorik bir şekilde anlatmak için kurguladığı Atlantis adası, Herkül Sütunlarının ötesinde bulunan M.Ö. 9500’de Batı Avrupa ve Afrika’nın büyük bir kısmını fethetmiş ve Atina’yı fethedecekken bir gecede okyanusa batmış bir uygarlık olarak yer alıyor.

Hikayenin Ortaya Çıkışı


Atlantis hikayesinin Mısırlı bir keşiş olan Sonchis’e dayandığı düşünülüyor. Sonchis Atlantis hikayesini ünlü Yunan şairi Solon’a, Solon Dropides’e, Dropides ise torunu olan Atinalı devlet adamı Kritias’a aktarıyor.

Kritias ise, Sokrates’in evinde gerçekleştirilen bir sohbet sırasında bu hikayeden bahsediyor.

Atlantis Kıtasının Yer Aldığı Diğer Bazı Kaynaklar


Efsane ve ilahilerin yanı sıra çözümlenmiş Naacal Tabletlerinde, Maya yazıtlarında, kimi arkeolojik bulgularda, Mısır hiyerogliflerinde ve papirüslerde Atlantis’ten bahsediliyor.

Örneğin; Heinrich Schliemann’ın Çanakkale’de bulduğu Kuş Sfenksi ve Baykuşlu Vazo üzerinde ‘Atlantis Kralı Kronos’tan’ yazısına rastlanıyor.

Atlantis’e dair bulguların incelenmesi sonucunda ise Atlantis’in devler, cüceler ve insanımsıların birlikte yaşadığı, gelişmiş bir uygarlık seviyesine sahip bir topluluk olduğu düşünülüyor.

Teozofide Atlantis


Teosofi Derneği’nin kurucularından Madam Helena Petrovna Blavatsky, 1988 yılında yayımlanan Gizli Doktrin isimli kitabında, Atlantis kıtasında Mu asıllı Rmoahaller, Tlavatliler, Toltekler, Türklerin ataları olan Turanlılar, Samiler, Akadlar ve Moğolların yaşadığını öne sürüyor.

Atlantis kıtası neredeydi?


Yaptığı araştırma ve incelemelerin sonucunda Robert Sarmast, Atlantis kıtasının Doğu Akdeniz’de Kıbrıs ve Suriye’nin arasında yer aldığını ve Kıbrıs’ın Atlantis’in en üst noktası olduğunu iddia etmiştir.

Atlantis ve Mu kıtalarına dair kapsamlı araştırmalar yapan ve Atlantis’in Mu uygarlığının bir kolonisi olduğunu belirten James Churchward ise, kıtanın Atlas (Atlantik) Okyanusu’nda yer aldığını öne sürmüştür.

Atlantis kıtası nasıl yok oldu?


Hem Atlantis hem de Mu kıtalarının yok oluşuyla ilgili üç farklı teori öne sürülüyor.

Bunlardan ilki ve en çok kabul göreni, bu iki kıtanın 12.000 yıl önce büyük bir deprem ve depremin sebep olduğu tsunami sonrasında batarak yok olduğu.

İkinci teori, bir meteorun Mu kıtasına çarptığı ve bunun sonucunda Pasifik çukurunun oluştuğu. Ancak bu teori, diğer kıtaların neden bu çarpmadan etkilenmediğini açıklayamadığı için pek çok araştırmacı tarafından reddediliyor.

Churchward’ın diğer teorisi, bu iki kıtanın altında bulunan büyük gaz kütlelerinin zamanla boşalması sonucu kıtaların battığı. Ancak bu teori, birbirinden uzak olan iki kıtanın aynı ya da yakın zamanlarda aynı olayla batmasını açıklayamıyor.

Bazı dini kaynaklarda ve efsanelerde ise, teknolojik olarak bugünden daha gelişmiş olan bu iki uygarlığın savaştığından ve kullanılan silahlar sonucunda yaşanan doğal felaketlerin iki kıtanın da batmasına sebep olduğundan ya da sapıklık, Tanrıya şirk koşma ve doğanın düzenine karışma gibi sebeplerden dolayı cezalandırıldıklarından bahsediliyor.

Atlantis gerçekten var mıydı?


Atlantis ile ilgilenen çok sayıda akademisyen ve araştırmacı, Platon’un eserlerinin yanlış yorumlandığını ve bilimsel temellere dayandırılmadan çeşitli spekülasyonlar ortaya atıldığını belirtmişlerdir.

Birçok akademisyene göre Platon Atlantis efsanesini farklı efsane ve hikayelerden esinlenerek kendi politik teorilerini anlatmak için yaratmıştır.

Bazı araştırmacılar ise, Platon’un Yunan halkı tarafından unutulan, Santorini adasında gerçekleşen bir deprem sonucu batan Minos uygarlığından esinlendiğini ileri sürmüşlerdir.
 
Üst Alt